Sosyal Medya ve Anoreksiya Alarmı

Filtreli Güzellik Algısı Tehlike Saçıyor: Sosyal Medya ve Anoreksiya Alarmı

Sosyal medya, özellikle gençler arasında hızla yayılan anoreksiya nervozanın tetikleyicisi haline geldi. Uzmanlar, filtrelenmiş bedenlerin, kusursuz görünen fotoğrafların ve “zayıflık estetiği”nin gençlerde sağlıksız beden algısını körüklediğini belirtiyor. Özellikle influencer kültürü ve güzellik dayatmaları, 13-20 yaş grubundaki bireylerde yeme bozukluklarını artırıyor.

Psikiyatri ve beslenme uzmanları, son yıllarda Türkiye’de anoreksiya nervoza vakalarında ciddi bir artış yaşandığını söylüyor. Ailelere, çocuklarının yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler, ani kilo kaybı ve beden takıntısı gibi belirtileri ciddiye almaları gerektiği yönünde uyarılarda bulunuluyor.

Türkiye’de Anoreksiya Vaka Sayısı yüzde 70 Arttı

Veriler endişe verici:
• Son 5 yılda anoreksiya tedavisi gören hasta sayısı yüzde 70 oranında arttı.
• Her 10 anoreksiya hastasından biri, tedavi edilmediği takdirde hayatını kaybediyor.
• Ortalama tanı yaşı 14.9 olarak kayıtlara geçti.

Bu veriler, erken tanı ve müdahalenin hayati önem taşıdığını ortaya koyuyor.

Tedavi Süreci Çok Disiplinli Olmalı

Anoreksiya nervoza, yalnızca fiziksel değil, derin psikolojik temellere dayanan bir rahatsızlık. Tedavi süreci; psikiyatrist, psikolog ve diyetisyenin birlikte çalıştığı çok yönlü bir yaklaşımla yürütülüyor.
• Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Beden algısını düzeltmeye ve yemekle ilgili zararlı düşünceleri değiştirmeye yardımcı oluyor.
• Aile Temelli Tedavi: Özellikle ergenlik dönemindeki bireylerde oldukça etkili.
• Beslenme Desteği: Sağlıklı yemek düzeni tedavinin temelini oluşturuyor.
• İlaç Tedavisi: Gerekli durumlarda psikiyatrik destekleyici ilaçlar kullanılabiliyor.

Uzmanlar, hastalığın ilerlemesinin yaşam fonksiyonlarını ciddi şekilde bozabileceği konusunda uyarıyor: “Erken müdahale hayat kurtarır.”

“Güzellik Değil, Sağlık Önemli”

Anti-aging ve sağlıklı yaşam hekimi Dr. Asel Seda Bal, sosyal medyanın gençleri güzellik, popülerlik ve başarı için zayıflığa yönlendirdiğini söylüyor:

“Yemek yeme, aslında hayattan zevk almanın bir parçasıdır. Anoreksiya, yalnızca yemekle ilgili bir sorun değil; duygusal zayıflık, akran baskısı ve düşük özsaygı gibi altta yatan sebeplerin sonucu olarak ortaya çıkar.”

Dr. Bal, ebeveynlere de önemli bir sorumluluk düştüğünü hatırlatıyor:

“Anne babalar, çocuklarını duygusal olarak güçlü bireyler olarak yetiştirmeli ve sosyal medyayı nasıl bilinçli kullanacaklarını öğretmelidir.

Nihal Candan Örneği: Anoreksiyanın Yıkıcı Gerçeği

Kamuoyunda sıkça konuşulan Nihal Candan’ın yaşadığı dramatik süreç, anoreksiya nervozanın bireyleri ne denli yıkıma sürükleyebileceğini gözler önüne serdi. Uzmanlar, sosyal medyada dayatılan güzellik kalıplarına karşı toplumsal farkındalık çağrısında bulunuyor:

“Zayıf görünmek, sağlıklı olmak demek değildir.”